18 Haziran 2013 Salı

Türkiye Cumhuriyeti'nin Numerolojik Analizi


Hepiniz hoşgeldiniz,

Son dönemlerde yaşadığımız olaylar bu güne kadar hiç aklıma gelmemiş olan bir şeyi, Türkiye'nin numerolojik analizinin ne olabileceğini düşündürttü bana. Tahmin edeceğiniz gibi, büyük bir heyecan ve merakla, bir solukta yaptım hesaplamaları. Önümüzdeki ayları da değerlendirdim ve gördüğüm şeyleri sizlerle de paylaşmak istedim. 

Her şeyden önce, hatırlatmak isterim ki, numeroloji  geçmişe ve geleceğe ışık tutsa da gelecekten haber vermez. Fal değildir. Sadece enerji birikiminin ne yönde olduğunu, bu birikimlerin hangi potansiyellere işaret ettiğini gösterir. Hazırlıklı olmak ve uyarı sinyallerini önceden değerlendirmek adına son derece yardımcı bir kılavuzdur. 

ROL

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu tarihi esas alarak yaptığım analiz, dikkate değer bilgiler verdi. Öncelikle söyleyebiliriz ki, Türkiye'nin ciddi bir liderlik rolü var. Bölgesel konumu düşünüldüğünde bu çok da şaşırtıcı değil. Ancak burada ilginç olan Türkiye'nin ruhsal konularda da önemli bir rolü olduğuna işaret ediyor. Düşünce akımları, din, inançlar, ideolojiler, ruhsal aydınlanma gibi maneviyatı ilgilendiren konularda açılım yapmaya ve bununla da kalmayıp bu alanlarda liderlik etme özelliğine sahip. Ancak lider olduğu bu konularda aynı zamanda güçlü bir "hassasiyet"i de mevcut.

BİLİNÇALTI

Ancak analizi derinleştirdikçe başka noktalar göze çarpmaya başlıyor. Toplumun bilinçaltında çok yoğun bir "mağduriyet" psikolojisi görülüyor. Yani ülke insanı hep bir ezilmişlik duygusu içerisinde. Bu duygunun yarattığı etki de izolasyon olarak görülüyor. Bunun tercümesi; başkasını dışlamak ve kendini de dışlanmış görmek, yani tarih boyunca sıkça yaşadığımız gibi, kendi içimizde "bölünme" olarak tezahür etme eğilimine sahip. Bu, Türkiye'nin yumuşak karnı. 

Burada analizini yaptığım bir insan olsaydı,eğilimlerinin şu yönde olduğunu söylerdim: Kafası karışık, aşırılığa açık, gerçekleri iyi analiz edemeyen, plansız, kaotik. Sürekli kendini mağdur görmesinden ötürü de körü körüne teslim olabileceği bir kurtarıcı arayışı içinde ve hassas noktasını bilen kişiler tarafından manüpile edilmeye müsait. 

ANCAK!

Ancak bu saydığım özellikler geçmiş deneyimler hanesinde. Yani, Türkiye için düşünürsek, bu Cumhuriyet öncesi dönemde yaşadıklarından getirmiş olduğu bir inanç biçimi. Şimdi ise dönemin farklı olduğunu, artık bir Cumhuriyet rejiminde olduğunu idrak etmesi ve kendini buna göre ifade etmesi gerekiyor. Bu idrakla hareket ettiğinde gerçekten müthiş potansiyeller görünüyor: Son derece şifacı, çabuk toparlanan, yardımsever, kaosa düzen getiren, deneyimlerinden ders alan, ayrıntıları gören, sağduyulu ve analitik olma gücüne sahip. Hayat yolu ve kader noktaları da gösteriyor ki odaklandığında (yani birlik ve beraberlik olduğunda) muazzam güçlü. Odağını kaybettiğinde (bölünme, ötekileştirme) kaybetmesi ve zarara uğraması kaçınılmaz. 

MÜCADELE NOKTASI

Mücadele noktaları incelendiğinde dış dünyaya karşı hassaslık görülüyor. Bu bir insan olsaydı, başkalarının görüşlerine aşırı önem verdiğini ve kendini başkalarının eleştirilerine göre şekillendirme eğiliminde olduğunu söylerdim. Yani kendine odaklanması gerekirken, "dış" etkenlere bir açıklık söz konusu. Oysa odağını kendinde tuttuğunda (birlik-beraberlik) müthiş yaratıcı ve yenilikçi! 

Dikkate değer bir diğer nokta, liderlerin ülkeden çok kendilerine hizmet etme eğilimi. Ancak numerolojide enerjiler iki yönlüdür. Negatif bir yön, pozitif yönün de eşit şekilde var olduğunu gösterir. Tek yapılması gereken şey aktive edilmesidir. Diğer bir deyişle, vatanına son derece büyük hizmetler veren liderler açısından da şanslı, sadece kendine hizmet eden bencil liderlere sahip olma açısından da riskler taşıyan bir ülke. Bilinçaltındaki mağduriyet ve inançlar konusundaki aşırı hassaslık, manüpilasyona açık olduğunu gösteriyor. Ancak, odağını kendisinde tuttuğu sürece, inanç alanında da son derece reformist ve dünyaya örnek olacak güce sahip. 

Özetle görülüyor ki, sahip olunan nitelikler çok sivri. Ya mağdur - ya dünya lideri; ya aşırıcı - ya ılımlı; ya bencil - ya verici; ya önyargılı - ya müthiş yaratıcı... 

2013 yılının önemi:

Numerolojik olarak Türkiye'nin bu yıl "bitiş; sonlanma" yılında olduğunu görüyoruz. Kişisel yıllarda da olduğu gibi, bu genelde zor olarak nitelendirdiğimiz bir yıldır. Bir nevi arınma ve geçmişi temizleme, aynı zamanda da değişim-dönüşüm senesindeyiz. Ancak bu çok büyük bir yenilenmenin müjdecisi. 2014'ten itibaren yeni bir sayfa açıldığını, Türkiye'nin yeni bir döneme geçiş yapacağını görüyoruz. Bu yeniliğin nasıl bir nitelikte olacağını muhakkak ki atacağımız adımlar belirleyecek.

Önümüzdeki ayların enerjisi:

Önceki yazıda da belirtildiği gibi, Haziran ayı güçlü bir "ifade" enerjisi içeriyor. Bu ay kendimizi nasıl ifade ettiğimiz önümüzdeki ayların nasıl geçeceği açısından çok önemli. Öfke patlamaları, kuşkular ve duygusal dengesizlikler var demiştik.

Temmuz ayı istikrar sağlanması yönünde önemli bir ay olabilir. Kritik bir sürece girileceği görülüyor. Bu süreç boyunca ifadedeki istikrarı korumak ve sebat göstermek çok önemli olacak.

Ağustos ayında çok fazla enerji dağılımı var. Farklı fikirler ortaya atılabilir, uzlaşma sağlamak güç olabilir. Ancak şaşırtıcı derecede yaratıcı pek çok düşüncenin de ifade edileceğini göreceğiz. 

Eylül ayı ise dişi enerjinin güçlendiği bir ay. Uzlaşmalar olabilir. Bu aynı zamanda kadın hareketi ya da kadın lider anlamına da gelebilir. Aynı zamanda dişi enerjiyi temsil eden kabullenme, uzlaşma ve üretim konuları ön plana çıkabilir. Genel olarak meclisle ve iç meselelerle ilgili gelişmeler görülüyor.

Ekim ayı yabancılar, eğitim, inançlar ve maneviyat konularının gündeme geleceğini gösteriyor. 

Kasım ayı ise güç, otorite, liderlik, hukuk, yasalar ve tasarılarla ilgili yoğun bir ay olacak gibi görüyor. 

Aralık'ta ise çok önemli kararların alındığına, önemli değişimlerin yaşandığına şahit olacağız. 



Hepimize mutlu ve aydınlık günler dilerim.
Sevgiyle kalın..

4 Haziran 2013 Salı

2013 Haziran Ayı Mesajı



Sevgili Dostlarımız,
Karanlıktan aydınlığa yürüdüğümüz şu günlerde meydanlarda direnen halkımıza destek olmak üzere her birimize görevler düşmekte. Katkının büyüğü küçüğü olmaz.

Biliyoruz ki her şey enerjidir. Fiziksel olarak eylemlerini yerine getirenlerin yanında enerjisel alanı korumak ve desteklemek de aynı şekilde büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle bazılarımız da bu görevi üstlenerek Türkiye'deki enerji alanını sürekli olarak ışık ve sevgi titreşimleriyle beslemede katkıda bulunmalıdırlar.

Düzenli şekilde yapacağımız barış içinde bir Türkiye resmine odaklanma ve imgelemelerle bilinç seviyesini üst enerjisel katmanlara çekerek, bu geçiş döneminin daha az yıpratıcı olması yönünde çalışalım.

Numerolojik olarak bu ayın etkilerine baktığımızda "ifade" ile ilgili yoğun bir enerji olduğunu görüyoruz. Bu nedenle kendimizi nasıl ifade ettiğimiz büyük önem taşıyor. Aşırı hassaslıklara açığız, bu da ifade dilimizi bire bir etkilemekte. Numerolojik hesaplamalar da desteklemektedir ki bu dönem içinde takındığımız tavır ve kullandığımız lisan, bundan sonraki altı ayın nasıl olacağını belirleyecektir.

Işığımız bol ve daimi olsun.
Sevgiler.